Gerze Masöz Bayan Genç Esra Hanım

Gerze Masöz Bayan

Gerze Masöz Bayan Lütfen, lütfen derhal odayı terk et, diye yalvardı içinden. Buraya gelme ve lütfen – oh, lütfen, bana dokunma. Duaları yanıtsız kaldı, Turner’ın elleri acımasız bir güçle Miranda’nın omuzlarını tuttu ve onu kendine çevirdi. “Ne dedin sen?” Seninle evlenemem dedim, ” diye karşılık verdi, titriyordu. Bakışlarını aÅŸağı indirdi. Turner’ın mavi gözleri sanki onda delikler açıyordu. Bana bak, lanet olsun! Ne düşünüyorsun? Benimle evlenmek zorundasın.” Miranda başını salladı. “Seni küçük ahmak.”

Miranda buna karşı ne söyleyeceÄŸini bilemeyerek sustu. “Bunu unutmuÅŸ muydun?” derken onu kendine doÄŸru sımsıkı çekti ve dudaklarına bir öpücük kondurdu. “UnutmuÅŸ muydun ?” “Hayır.” “Öyleyse, bana beni sevdiÄŸini söylediÄŸini mi unuttun?” dedi Turner sorgulayıcı bir tonla. Miranda o anda ölmek istedi. “Hayır.” “Bunun bir anlamı olmalı, ” dedi Turner ve onu, bir tutam saçı tokasından kurtulana dek sarstı. “Öyle deÄŸil mi?” “Peki ya sen, bana hiç beni sevdiÄŸini söyledin mi?” diye karşılık verdi Miranda. Turner sükunet içinde baktı. “Beni seviyor musun?” Yanakları, öfke ve utançtan alev ÅŸeklinde olmuÅŸtu. “So ÅŸekilde seviyor musun?”

Gerze Masöz Bayan

Gerze Masöz Bayan Turner boÄŸulurmuÅŸ ÅŸeklinde hissetti ve yutkundu. Sanki duvarlar üstüne üstüne geliyordu, Turner hiç bir ÅŸey söyleyemiyordu, Miranda’nın duymayı istediÄŸi sözleri aÄŸzından çıkartamıyordu. “Anlıyorum, ” dedi Miranda sükunet içinde. Turner, boÄŸazındaki bir kas spazm geçiriyormuÅŸ benzer biçimde hissediyordu. Bunu niçin söyleyemiyordu ki? Aslında onu sevmiÅŸ olduÄŸinden de kesin deÄŸildi, sevmediÄŸinden de. Ne olursa olsun kesin olduÄŸu tek bir ÅŸey vardı, o da onu incitmek istemediÄŸiydi. Öyleyse niçin onu mutlu edecek o iki sözcüğü söyleyip kurtulmuyordu? Leticia’ya onu sevmiÅŸ olduÄŸini söylemiÅŸti.

“Miranda, ” dedi duraksayarak. “Ben – ” “HissetmediÄŸin bir ÅŸeyi söyleme!” diye baÄŸlarırdı Miranda, her bir sözcüğün üzerinde dura dura. Turner topukları üzerinde döndü ve daha önce odada gördüğü brendi sürahisine doÄŸru yürüdü. Onun altındaki rafta bir ÅŸiÅŸe viski duruyordu, Miranda’nın iznini almadan kendisine bir kadeh doldurdu. AteÅŸ yumağı ÅŸeklinde bir yudum midesine indi fakat bu onun kendisini daha iyi hissetmesi için kafi deÄŸildi. “Miranda, ” dedi, sesinin birazcık daha kararlı çıkabilmesini arzu ederek. “Ben muhteÅŸem deÄŸilim.” “fakat senden muhteÅŸem olman ümit ediliyor!” diye haykırdı.