Gerze Mutlu Son Masaj Salonu Leyla

Gerze Mutlu Son Masaj  Salonu

Mine bunları Fuat’ın asosyal yapısına bağlıyordu. Onun için hem üzülüyor bununla birlikte Gerze Mutlu Son Masaj Salonu
onun bu davranışlarına kızıyordu. Madem merak ediyor o vakit benle çıksa ya. Bu, bu kadar mı zor?
Mine Fuat’ın bu mevzuyu bir tür fobi haline getirdiğini düşünmeye başlamıştı.

Bir taraftan da onun bu
durumunu kabul etmeye çalışıyordu artık. Hem kabul etmese ne değişecekti ki… Bu bir taraftan bir
sorun gibi gaslıkürken bazı bakımlardan da hoşuna gidiyordu. Sevgilisinin fazla ortalıkta bulunmuş olduğunu
düşünmek pek de hoşuna gitmiyordu. Geçmişinde öyle çok toplumsal adamlardan da derhal uzaklaşmıştı.
Fuat’ın bu asosyal haline çok alışmıştı, birden sosyalleşse yadırgardı büyük olasılıkla.

Hem Fuat’ın
bu kapalı, kabuğuna çekilmiş hali, onu iyice kendinin kılıyordu. Mine içe dönük adamların, birlikteoldukları hanımlara daha takıntılı bir şekilde bağlı olduklarını biliyordu ve bu ilişkideki arzunun
dayanılmaz nesnesi olma durumu hoşuna gidiyordu bir halde.
Yemekler yendi, şaraplar içildi. Fuat sordurulmuş olduğu somların cevabını aldı.

Fakat İskender’in

Gerze Mutlu Son Masaj  Salonu

gelmesinden gene de pek hoşlanmamıştı. Mine’nin anlattığı o şımarık gruptan da pek hoşlanmıyordu.
Fuat’a bakılırsa tek bildikleri eğlenmek, dedikodu yapmak, güzel yemekler yiyip içmek ve gezmekti. Halbukihayatta daha yüksek idealler ve üretim olmalıydı. Fuat’ın Mine’den önce yaşamındaki en büyük
mutluluğu ikona yapmaktı. Şimdi Mine ile sevişmek bir öteki mutluluğu olmuştu.

Mine ile her beraber
olduğunda ikonalarını daha güzel bir şekilde yapıyordu. Aslen şimdi de Fuat’ta ikonalarıyla
ilgilenme isteği dünyaya gelentu fakat yorgundu, sabah çok erken kalkmıştı fakat ertesi sabah erkenden
çalışmaya başlayacaktı. Mine sofrayı toplamak için kalktığında ikonalarının başına geçti Fuat.

Yiyecekyedikleri masa ile ikonaları yakın sayılırdı. Esasen burası bir ev salonundan çok bir atölyeye
benziyordu. Eski eşyalar ve ikonalar içinde, bir kanepe, iki tek kişilik koltuk, büyük çalışma
masaları ve küçük yuvarlak bir masa ve sandalyeler.

O yuvarlak masada yiyecek yemişlerdi. AmaFuat evin bu halini seviyordu. Diğer türlüsünün şımarıklığa gireceğini düşünüyordu. Şımarık, varlıklı,
züppe, tüketim meraklısı biri olmak istemiyordu.“Yok, canım, şimdi hallederim. Kokar ondan sonra bu balıklı bulaşıklar fakat diğerlerine
dokunmayacağım, tamam. Tatlın var mı? Dondurma, çikolata benzer biçimde.”
“Hayır, tatlı yemediğimi biliyorsun. Son olarak geçen yaz senin getirdiğin dondurmadan yemiştim.
Geçen de bir müşterim bana gelirken çikolata getirmişti, onu da yememek için çalışan kadınaverdim.”